Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi KBB Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Abdülkadir Özgür, izole süreci sonrası negatife dönen kişilerde bazen bir süre daha koku ve tat yoksunluğunun devam ettiğini belirterek telaş yapılmaması gerektiğini söyledi. Covid-19‘un bilinen semptomlarından biri de koku ve tat yoksunluğu. Herkeste olmasa bile çoğunluğun deneyimlediği bu geçici durum yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiliyor. Hastalığın bilinen yüksek ateş, boğaz ağrısı, öksürük, nefes darlığı belirtilerinin yanı sıra gözlenen tat ve koku hissiyatının bozulması virüsün enfeksiyonu olarak işaret ediyor. Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi KBB Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Abdülkadir Özgür, izole süreci sonrası negatife dönen kişilerde bazen bir süre daha koku ve tat yoksunluğunun devam etiğini belirterek telaş yapılmaması gerektiğini söyledi. Aslında koku bozukluğunun kulak burun boğaz hastalıkları genelinde birçok üst solunum yolu enfeksiyonu sonrasında sık karşılaşılan bir durum olduğunu ifade eden Doç. Dr. Abdülkadir Özgür, “Her ne kadar yeni varyantlarda görülme sıklığı azalsa da Covid-19 pandemisi sonrasında toplumda daha çok görülmeye başladığından oldukça ilgi uyandırmaya başladı” dedi. Salgının görünmeye başladığı ilk yılda koku bozukluğunun 3-6 ay gibi bir sürede düzeldiğini ancak bir yıl sonunda dahi tam iyileşmeyen vakalara rastladıklarını belirten Özgür, bu nedenle kesin bir süre veremediklerini söyledi. Hastalık yüzde 90-95’inin ilk altı ay içinde tamamen iyileştiğini ifade eden Özgür, “Koku bozukluğunu kesin düzeltecek bir ilacımız yok; iyileşme kişiye göre farklılık gösteriyor. Üstelik bu durum hastalığın şiddetine veya süresine bağlı bir durum değil. Bir hastaya burun içi enflamasyonun azalması için steroid içeren burun spreyleri öneriyoruz. Ama bunun dışında özellikle B12 ve e vitamini içeren ilaçlar, çeşitli aromatik yağlar kullananlarda var. Ama bunların hiçbirinin kanıtlanmış bir etkisi yoktur. İlaçların yanısıra hastalara kahve gibi keskin kokular ile koku egzersizleri öneriyoruz. Keskin kokuların koku algılamasını uyararak iyileşmeye katkı sağladığı varsayılmaktadır” dedi. Hayati tehlikelerKoku duyusunun kaybolmasının özellikle baharatlar gibi aromatik tatların duyusunda azalmaya yok açtığını belirten Doç. Dr. Abdülkadir Özgür, koku duyusunun azalmasıyla yemek yeme güdüsünün de zayıfladığını anlattı. Koku almayan kişilerin tehlikeli durumlara karşı korunmasız kaldığını dile getiren Özgür, “Koku duyusu sadece güzel kokuları algılamak için değil normal hayatımızda bizi tehlikelere karşı uyarması açısında da çok önemlidir. Gaz kokusu, yanık kokusu gibi kokular çevremizde tehlikeli bir durum olduğunda bizim için uyarandır. Koku bozukluğu olanlar bu tehlikeli durumlara karşı korumasızdır. Bu nedenle daha dikkatli olmalıdırlar.” diye konuştu.
YAŞAM
20 Ocak 2022 - 18:59
Covid-19 sonrası koku ve tat yoksunluğu 1 yıl sürebiliyor
Covid-19‘un bilinen semptomlarından biri de koku ve tat yoksunluğu. Herkeste olmasa bile çoğunluğun deneyimlediği bu geçici durum yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiliyor.
YAŞAM
20 Ocak 2022 - 18:59