CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel, TL’nin dolar karşısında değer kaybetmeye devam etmesi üzerine “Maalesef 247 dolarlık asgari ücretle Türkiye, Latin Amerika’nın en yoksul ve güvencesiz ülkelerinden biri olan Bolivya’nın asgari ücret seviyesinin gerisine düşmüştür” dedi. Açıkel, bu rakamın dünya üzerinde istikrarsızlıkla, derin ekonomik krizlerle, çatışmalarla anılan ve iç savaş yaşayan pek çok ülkenin dahi gerisinde kaldığını vurguladı.“Ortalama ücretin asgari ücrete yakınlığında Türkiye, OECD içinde Kolombiya’dan sonra en kötü durumdaki ülkedir. Ülkemizde asgari ücretle çalışanların oranının toplam istihdam içinde çok yüksek oranda olması, AKP’nin çarpık ekonomi yönetiminin sonucudur” değerlendirmesini yapan Açıkel, “Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında en fazla asgari ücret ve civarında maaşla çalışma oranı Türkiye’dedir” dedi.Açıkel, “AKP’nin kara düzeni, Türkiye’yi ucuz iş gücü ülkesi hâline getirmekle kalmamış; Türkiye’de küçük bir kesim dışında neredeyse emek gücünün büyük çoğunluğunu asgari ücretle geçinmek zorunda bırakmıştır. Bu durumda Türkiye’de emekçi aileler yoksulluk ve işsizlik sarmalında daha da dibe çekilmiş, eşitsizlikler kalıcı hâle getirilmiştir” ifadelerini kullandı.Açıkel açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Asgari ücretin dolar cinsinden değerine bakıldığında, durumun vahameti daha net olarak karşımıza çıkmaktadır. 2015 yılında asgari ücret dolar bazında 429 dolar iken, 2022 yılı Ocak ayında asgari ücrete yüzde 50 zam yapılmasına rağmen TL’nin değer kaybı nedeniyle asgari ücret Haziran 2022 itibariyle 247 dolar civarına kadar gerilemiştir. Maalesef 247 dolarlık asgari ücretle Türkiye, Latin Amerika’nın en yoksul ve güvencesiz ülkelerinden biri olan Bolivya’nın asgari ücret seviyesinin gerisine düşmüştür. Asgari ücretin, siyasi istikrarsızlıklarla ve uzun süreli krizlerle anılan ülkeler olan Bolivya’da 271 Dolar, Peru’da 294 Dolar, iç savaş yaşayan Libya’da 325 Dolar, Paraguay’da 335 Dolar olması, Türkiye’deki asgari ücret seviyesinin halkımızı açlık ve yoksulluk içinde fakirleştirdiğini net şekilde göstermektedir.” ‘Türkiye ekonomisi merdiven altı çalışan bir üçüncü dünya ekonomisine dönüştü’Açıkel açıklamasını şöyle sürdürdü: “Diğer yandan bu sorunlara, Suriyeli sığınmacıların ve Afgan göçmenlerin kayıt dışı istihdamından kaynaklanan sorunlar da eklendiğinde; Türkiye ekonomisi merdiven altı çalışan bir üçüncü dünya ekonomisine dönüşmektedir. Kayıt dışı sığınmacı istihdamı, Türkiye ekonomisindeki kayıt dışılığı ve çocuk işçiliğini içinden çıkılamayacak bir sarmala doğru sürüklemektedir. Türkiye, merdiven altı, kayıt dışı ve standart altı üretime dayanan vahşi bir kapitalizme teslim olmuştur.Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımız; kayıt dışı çalışma, düşük maaş, düşük özlük hakları ve ağır çalışma koşullarına mahkum edildikleri gibi bunlarla birlikte kayıt dışı çalışan sığınmacılarla özellikle inşaat, tarım, imalat vb. sektörlerde rekabet etmeye mecbur bırakılmaktadır. Bu haliyle Türkiye, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) standartlarının oldukça altında bir emek piyasasına evrilmiştir. CHP ve Millet İttifakı İktidarında, gelir dağılımı eşitsizliğini giderici politikaları hayata geçireceğiz. CHP olarak çalışanların milli gelirden aldığı payı yükselterek kapsayıcı ve sürdürülebilir bir kalkınma modeli yaratılması gerektiğinin bilincindeyiz. Bunun için sadece milli gelirin değil, yurttaşların refahının da artırılması ve gelir adaletsizliğinin ortadan kaldırılması önemlidir. Oluşturacağımız üretim ve sanayi politikaları ile Kobilerimizin önünü açacağız. İstikrarlı ve öngörülebilir ekonomik ortamda katma değeri yüksek üretim modelleri ile hem üretimi hem istihdamı hem gelirler seviyesini artıracağız.İktidarımızda, insanca bir asgari ücret belirlenmesi sağlanacak, enflasyon rakamının üzerinde yılda iki kez zam yapılacaktır. Vergi adaleti sağlanacak, vergi politikası yeniden ele alınacaktır. Yurttaşlarımızın borçlanmadan yaşamlarını sürmeleri sağlanacak, borçları silinecek ya da yeniden yapılandırılacaktır. CHP ve Millet İttifakı iktidarında, ekonomik büyüme sürdürülebilir şekilde sağlanacak, milli gelir artacak, gelir dağılımında adalet sağlanacaktır. Böylece yurttaşların yaşam kalitesi yükselecek, toplumsal huzur yeniden tesis edilecektir”
AjansBizim
AjansBizim
