Parçalı tarım alanları toplulaştırılıyor
Devlet Su İşleri (DSİ) , çeşitli nedenlerle ekonomik olarak tarımsal faaliyetleri yapmaya imkân vermeyecek biçimde parçalanmış, dağılmış, bozuk şekilli parsellerin modern tarım işletmeciliği esaslarına göre ve sulama hizmetlerinin geliştirilmesi için en uygun biçimde birleştirilmesi, şekillendirilmesi, yeniden düzenlenmesine yönelik ‘Arazi Toplulaştırması’ çalışmaları sürdürüyor. Bu kapsamda Türkiye’nin önemli tarım bölgelerinden Konya'da başlatılan toplulaştırma çalışmalarına hız verildi.DSİ bilgilerine göre, yurt genelinde 14,2 milyon hektar tarım alanının toplulaştırma yapmaya uygun olduğu, toplulaştırma çalışmaları açısından Konya’nın farklı bir yerinin olduğu belirtildi. Toplulaştırma çalışmalarına 1961 yılında Konya’nın Çumra ilçesine bağlı şu anda mahalle olan Karkın Köyünde başlanıldığı belirtilerek, ‘’Karkın Mahallesinde çeşitli dönemlerde toplam 8 adet toplulaştırma çalışması yapılmıştır. Son çalışma geçiş döneminde 10 bin 500 hektarlık alan tescil edilmiştir. Karatay İlçesine bağlı Erler, Şatır ve Zivecik (Ortakonak) ile Meram İlçesine bağlı 6 birimde Çayırbağı, Hatip, Gödene, Yenibahçe (Resil), Çomaklı ve Boruktolu Mahallelerinde toplamda 29 bin 224 hektar alanda arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri yapılmaktadır’’ denildi.Proje ile tüm mahallelerin tescil çalışmalarının tamamlandığı hatırlatılarak, ‘’Toplam 685 kilometre tarla içi yol planlanmış olup ham yol olarak tamamı açılmıştır. Açılan yolların 663 kilometrelik kısmının stabilize çalışmaları tamamlanmıştır. Konya çevre yolu projesinde kamulaştırmanın önüne geçilerek sınır kayıpları giderilmiş, yakıt, tohum, gübre ve ilaç masraflarında da tasarruf edilmiştir. Proje kapsamında 2022 yılı birim fiyatları ile ülke ekonomisine yıllık 463 milyon liralık katkı sağlanması hedeflenmektedir. Yapılan toplulaştırma çalışmalarında ülkemizin 2023 vizyonuna uygun olarak sadece sınır düzeltmesi ya da arazi birleştirme yapılmamakta, aynı zamanda arazilere sulama ve tarla içi geliştirme hizmetleri de sunulmaktadır’’ ifadeleri kullanıldı.Nüfus baskısının olumsuz etkileriDSİ Genel Müdürlüğü, toprak ve su, insanoğlunun ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için her türlü faaliyetlerinde kullandığı, yeniden üretilemeyen ve üretiminde insanoğlunun katkısı olmayan vazgeçilmez öneme sahip kısıtlı doğal kaynaklar olduğuna vurgu yaparak, artan nüfus baskısı ile toprak ve su kaynaklarının üzerindeki olumsuz etkiler yaptığı bilgisi paylaşıldı. Bunu azaltmak için toprak ve su kullanımını yurt çapında sürdürülebilir kılacak düzenlemelerin yapmasının gerekliliğine değinilerek, şöyle denildi:‘’Bu düzenlemelerden biri de dağınık, çok parçalı ve tarımsal altyapısı eksik olan parsellerin arazi toplulaştırma çalışmalarıyla yeniden düzenlenmesi ve kullanılmayan alanların tarıma kazandırılmasıdır. Arazi toplulaştırması ile parseller büyür, tarım teknikleri ve sulama metotlarının uygulanması kolaylaşır. Parsel sayısı azalır. Parsel büyüklüğü artar. Düzenli ve ideal parsel şekilleri oluşturulur. Her parsel yola ve kanala kavuşur. İşletme merkezi ile parseller arasındaki mesafeler azalır, ulaşımdan dolayı meydana gelen kayıplar azalır, yakıt tasarrufu sağlanır. Zirai mücadele ve gübreleme kolaylaşır. Sulama oranı ve randımanı artar. Sağlanan katma değerden dolayı arazi değeri en az iki kat artmaktadır. Arazi toplulaştırması ile birlikte sulama, tarla içi geliştirme işlemleri gibi diğer altyapı hizmetlerinin de birlikte düşünülmesi gerekmektedir. Bu düşünceyle 2018 yılında yapılan yasal düzenleme sonucu ülkemiz genelinde arazi toplulaştırma çalışması yapma yetkisi DSİ Genel Müdürlüğümüze verilmiştir.’’
AjansBizim
AjansBizim